göze çarpan ne demek?
Flamboyant.
Conspicuous.
In evidence.
Marked.
Noteworthy.
Observable.
Outstanding.
Prominent.
Salient.
Striking.
göze çarpma
Conspicuity, conspicuousness, evidence, salience, saliency.
göze çarpmadan
Unnoticed, unnoted.
çarpan
- Başarma işi.
- Bir işte elde edilen yararlı sonuç, muvaffakiyet
- Bir çarpma işleminde çarpılan sayının kaç kez tekrarlanacağını gösteren sayı, çoğaltan.
- Bk. çoğaltan
Striking.
Heady.
Multiplier.
Factor.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
göze çarpmagöze çarpmadangöze çarpmadan ayrılmakgöze çarpmakgöze çarpmamakgözegöze açıklığıgöze ağzıgöze aitgöze alarakgöze almakgöze anüsügöze arası boşlukgöze arası köprülergöze arası maddesigözgöz abdüksiyonugöz açamamakgöz açıp kapayıncaya kadargöz açtırmamakçarpançarpan balığıçarpan balığıgillerçarpan katsayısıçarpan şeyçarpan teoremiçarpanaçarpana yüzlüçarpanakçarpanbalığıçarpaçarpacakçarpak kıyıçarpalaçarp