göz göze ne demek?
- Bakışları karşılaşarak.
Eyes to eyes.
göz göze gelmek
- Bakışları karşılaşmak.
To catch each other's eye.
göz göz
- Üzerinde birçok göz, delik bulunan.
- Oda oda.
Reticulated.
Honeycombed.
Spongy.
Checker-work.
Checkered.
Meshed.
Porose.
Porous.
göze
- Su kaynağı.
- Hücre.
- Bkz. kaynak.
- Isı, ışık, kimyasal etkileşim gibi olaylar sonucu oluşan yük-süren kuvvet kaynağı.
- Ağ ipliği veya ağ yapımında kullanılan başka bir materyalle çevrilmiş düzenli bir açıklık.
Cell.
Cell hücre.
Spring.
Source.
Beautiful.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
göz göze gelmekgöz gözgöz göz olmakgöz gözü görmemekgöz gördüğünü istergöz göre göregöz görmeyince gönül katlanırgöz görür gönül katlanırgöz gezdirmegöz gezdirmekgözgöz abdüksiyonugöz açamamakgöz açıp kapayıncaya kadargöz açtırmamakgöz açtırmayangöz ağrısıgöz ahbaplığıgöz akıgöz akı oluğugöbgöbbasangöbbengöbeçgöbedegözegöze açıklığıgöze ağzıgöze aitgöze alarakgöze almakgöze anüsügöze arası boşlukgöze arası köprülergöze arası maddesi