göz göze gelmek ne demek?

  1. Bakışları karşılaşmak.
  2. (en)To catch each other's eye.

göz göze

  1. Bakışları karşılaşarak.
  2. (en)Eyes to eyes.

göz

  1. Görme organı.
  2. Bazı deyimlerde, görme ve bakma.
  3. İyi veya kötü nitelikler, tutkular, duygular anlatan bakış.
  4. Bakış, görüş.
  5. Suyun topraktan kaynadığı yer, kaynak
  6. Delik, boşluk
  7. Çekmece.
  8. Terazi kefesi.
  9. Bk. ada.
  10. Kartlar üzerinde açılan ve içerisine mikrofilm parçası geçirilen delik.

göze

  1. Su kaynağı.
  2. Hücre.
  3. Bkz. kaynak.
  4. Isı, ışık, kimyasal etkileşim gibi olaylar sonucu oluşan yük-süren kuvvet kaynağı.
  5. Ağ ipliği veya ağ yapımında kullanılan başka bir materyalle çevrilmiş düzenli bir açıklık.
  6. (en)Cell.
  7. (en)Cell hücre.
  8. (en)Spring.
  9. (en)Source.
  10. (en)Beautiful.

gelmek

  1. Getirmek
  2. Bir yere gitmek, ulaşmak, varmak
  3. Geriye dönmek
  4. Oturmaya, ziyarete gitmek.
  5. İsabet etmek.
  6. Varmak, ulaşmak.
  7. Varlığını sürdürmek, yaşamak, intikal etmek.
  8. Ortaya çıkmak, doğmak.
  9. Belli bir süre dolmak
  10. (en)Put in.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

göz gözegözgöz abdüksiyonugöz açamamakgöz açıp kapayıncaya kadargöz açtırmamakgöz açtırmayangöz ağrısıgöz ahbaplığıgöz akıgöz akı oluğugöbgöbbasangöbbengöbeçgöbedegözegöze açıklığıgöze ağzıgöze aitgöze alarakgöze almakgöze anüsügöze arası boşlukgöze arası köprülergöze arası maddesi
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın