bir gen bir enzim hipotezi ne demek?
- Her genin bir polipeptit zincirini kolladığını söyleyen ve 1930-40'larda biyokimyasal mutantların incelenmesinden gelişen hipotez.
One gene-one enzyme hypothesis.
Hypothèse d'un gène pour un enzyme
bir
- Sayıların ilki.
- Bu sayıyı gösteren 1, I rakamlarının adı.
- Bu sayı kadar olan.
- Herhangi bir varlığı belirsiz olarak gösteren (sayı).
- Tek.
- Beraber.
- Eş, aynı, bir boyda.
- Ortaklaşa olan, birleşik, müşterek.
- Kuyu. (Osmanlıca'da yazılışı: bi'r)
- Yıldırım. Bulutdan buluta veya bulutdan yere elektrik boşanması.
bir abam var atarım, nerede olsam yatarım
- Tek başına yaşayan bir kimse, sorumluluğunda başkaları olmadığı için rahat hareket eder.
gen
- Geniş.
- Üçgen, dörtgen vb. geometri terimlerinde "kenarlı" anlamıyla kullanılan bir söz.
- Bir süre sürülmeyerek boş bırakılmış (tarla)
- İçinde bulunduğu hücre veya organizmada özel bir etkisi olan, kuşaktan kuşağa ve hücreden hücreye geçen kalıtımsal öge
- Kalıtlık
- Kalıtsal materyalin tek bir birimini oluşturan kalıtım faktörü.
- Kromozom üzerinde belirli bir yer işgal eden kalıtımın temel birimi. Kalıtsal karakterler ana babadan oğul dölegenlerle taşınır. Tek birgen belirli bir DNA uzunluğunda (bazı virüslerde RNA) olur.genler protein sentezini yönetir, kendilerini eşler ve RNA tiplerinin sentezini yaparlar. Polipeptit zincirinin sentezini yöneten fonksiyonelgen bir sistrondur.
- Dna üzerinde belirli bir baz dizisi uzunluğundan meydana gelmiş, bir polipeptit zincirinin veya bir RNA zincirinin üretiminden sorumlu ve bu sentezleri düzenleyen bir regülatör ve bir operatör bölge içeren DNA parçası.
- Kromozomlarda bulunan ve kalıtsal karakterlerin bir dölden diğer döle taşınması, karakterlerin gelişmesi ve tayiniyle ilgili olan kalıtım faktörleri.
- DNA molekülünün ortalama 1500 nukleotitten oluşmuş canlının kalıtsal özelliklerinden herhangi birini taşıyan parçası.
bir
- Sayıların ilki.
- Bu sayıyı gösteren 1, I rakamlarının adı.
- Bu sayı kadar olan.
- Herhangi bir varlığı belirsiz olarak gösteren (sayı).
- Tek.
- Beraber.
- Eş, aynı, bir boyda.
- Ortaklaşa olan, birleşik, müşterek.
- Kuyu. (Osmanlıca'da yazılışı: bi'r)
- Yıldırım. Bulutdan buluta veya bulutdan yere elektrik boşanması.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
birbir abam var atarım, nerede olsam yatarımbir acı kahvenin kırk yıl hatırı vardırbir açıdabir açida ilerlebir adama kırk gün ne dersen o olurbir ağaçta gül de biter, diken debir ağaçtan okluk da çıkar, bokluk dabir ağız dolusubir ağızdanbibi eyyi halbi gayri hakkın mal edinmebi hadbi haseb il verasegengen ailesigen aktarımıgen çiftigen çoğgen ekolojisigen ekspresyonugen frekansıgen füzyonugen haritalanmasıgegeangeanticlinegeargear and tackle