her şey dahil fiyat ne demek?
Inclusive price, inclusive terms.
her şey dahil
All included.
her
- Teklik isimlere tamlayan görevinde getirilerek birer birer olarak, "...-in hepsi" anlamını veren söz
- Bütün, hep, tamamen.
- Şiddet.
Each.
Whatever.
Whoever.
High Efficiency Red.
Adv: here 32.
Every.
The form of the objective and the possessive case of the personal pronoun she; as, I saw her with her purse out.
şey
- Madde, eşya, söz, olay, iş, durum vb.nin yerine kullanılan, genellikle belirsiz anlamda söylenen bir söz. Kararsızlık ifade biçimi.
- Nesne, madde
- Kararsızlık durumunda muhtelif sorulara cevap için tercih edilen bir ifade biçimi.
- (Günlük dilde) Herhangi bir düşünce konusunu göstermeğe yarayan belirsiz terim. (Felsefede) 1- Düşünen bilincin konusu olabilen, gerçekte var olmayıp da yalnızca düşünülmüş olan herşey. Bu anlamda: düşünce nesnesi = ens rationis. 2- Kişiye karşıt olarak: Bilinçten yoksun varlık. 3- Gerçek olan, bilincin dışında, kendi başına var olan tek nesne (ens reale). Böyle bir var olan, tek nesne olarak niteliklerin taşıyıcısı töz diye de anlaşılır. 4- Duyularla kavranabilen cisimsel nesne.
- Bk. nesne
Stuff.
Object.
Matter.
Article.
Affair.
dahil
- Bir işe karışmış olma, karışma.
- İç, içeri
- İçinde, ... ile birlikte
- Osmanlılarda bilginler sınıfına (ilmiyeye) özgü bir aşama.
- (Bak: Dahl-Dehal) Girmek, karışmak. Dokunmak. Taarruz etmek, müdahale eylemek.
- İçeri. İç. İçinde. İçeri girmiş. (Osmanlıca'da yazılışı: dâhil)
Included.
Inclusive.
Not excepting.
Including.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
her şey dahilherher 5 saniyeher ağacın meyvesi olmazher ağaç kökünden kururher ağaçtan kaşık olmazher altıncıher anher an savaşa hazır gönüllü askerher an tehdit eden tehlikeher arazide gidebilenhehe canhe cannothe cant take a jokehe catşeyşeyatinşeybşeybanşeybeşeydaşeydagülşeydanurşeydeşeyhşeairşeairi islamiyeşeametşebşebab