dahil ne demek?

  1. Bir işe karışmış olma, karışma.
  2. İç, içeri

    Bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere memleketin dâhilinde iktidara sahip olanlar...

    Atatürk
  3. İçinde, ... ile birlikte

    Bütün bu insanlar, amcası dâhil tiyatroda perdenin açılmasını bekler gibidir.

    T. Buğra
  4. Osmanlılarda bilginler sınıfına (ilmiyeye) özgü bir aşama.
  5. (Bak: Dahl-Dehal) Girmek, karışmak. Dokunmak. Taarruz etmek, müdahale eylemek.
  6. İçeri. İç. İçinde. İçeri girmiş. (Osmanlıca'da yazılışı: dâhil)
  7. (en)Included.
  8. (en)Inclusive.
  9. (en)Not excepting.
  10. (en)Including.
  11. (en)With the inclusion of.
  12. (en)Interior.
  13. (en)Inside.
  14. (en)Counting.
  15. (en)Incluted.
  16. (en)Inland.

dahil bulunma

  1. Bk. içinde bulunma

dahil etme

  1. (en)Inclusion.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

dahil bulunmadahil etmedahil etmekdahil etmemekdahil i davadahil medresesidahil olmakdahil vezirleridahildedahilde işlemedahidahi çocukdahicedahikedahdah etmekdahadaha açık bir tonunu görmek istiyorum.daha ağır gelmek
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın