bir zamanlar ne demek?
- Zamanında, vaktiyle, eskiden.
Once upon a time.
Once-upon-a-time.
Once.
Formerly.
bir zamanlarki
Erstwhile.
bir zaman
- Geçmiş zamanda, eskiden, vaktiyle
- Belirli bir süre, biraz
zamanlar
Those days
Türetilmiş Kelimeler (bis)
bir zamanlarkibir zamanbirbir abam var atarım, nerede olsam yatarımbir acı kahvenin kırk yıl hatırı vardırbir açıdabir açida ilerlebir adama kırk gün ne dersen o olurbir ağaçta gül de biter, diken debir ağaçtan okluk da çıkar, bokluk dabir ağız dolusubir ağızdanbibi eyyi halbi gayri hakkın mal edinmebi hadbi haseb il verasezamanlarzamanları gösterirzamanların ardışmasızamanlarsüresizamanlarsüresi kanunzamanlazamanla azalanzamanla değişmeyenzamanla eskimezamanla ilişkisi olmayanzamanzaman adamızaman akorduzaman alanzaman algısı