ağız yanı ne demek?
- Bkz. akış aşağı.
akış aşağı
- Bir akarsuyun ağız yönüne doğru olan bölümü. bkz. akış yukarı.
Downsteam.
Aval
ağız yangısı
- Ağız boşluğunun yüzeysel, ülserli veya derin yangısı, stomatitis, hlk. sülak. Kimi sistemik viral hastalıkların tanısı bakımından önemlidir. Dil, diş eti, dudak ve damak da ikincil olarak etkilenebilir.
Stomatitis.
ağız yapmak
- Birini kandırmak, yanıltmak amacıyla duygularını, düşüncelerini olduğundan başka türlü gösterecek biçimde konuşmak: Kaçacağım, tövbeler olsun, bir fırsatını bulayım diye ağız yaptı. -M. Ş. Esendal.
Shuffle.
ya
- "Ey, hey" anlamlarında bir seslenme sözü.
- Evet.
- Şaşma, şaşkınlık bildiren bir söz.
- Bir düşüncenin karşıtı düşünülürken kullanılan bir söz.
- Gereklik ve onay bildiren cümlelerde yargının onaylandığını bildiren bir söz.
- Dilek ve geniş zaman kiplerinde yargıyı güçlendiren bir söz.
- Bilinen, görülen, hatırlanıp anlatılan bir olay dolayısıyla da sorulan başka bir konu için kullanılan bir söz.
- Bir düşüncede sıra ile yer alan ayrı cins ögelerden biri ötekilerden üstün görüldüğünde "hele, özellikle" anlamlarında kullanılan bir söz.
- Cevap niteliğinde olan cümlenin sonuna getirildiğinde asıl yargının arkadan gelen cümle ile anlatılacağını belirten bir söz
- Bazı çekimli zamanlardan sonra gelerek anlamı pekiştiren, kuvvetlendiren bir söz: Yediydin ya. Oturmuşum ya.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
ağız yangısıağız yapmakağız yaymakağız yemese, yüz utanmazağız yer, yüz utanırağızağız açıklığıağız açınığıağız açısıağız açısı atardamarıağız açmakağız açtırmamakağız ağızaağız ağıza vermekağız alanıağıağı ağacıağı bakısıağı balıkçılığıağı çiçeğiyanı başıyanı başındayanı sırayanıbaşındayanıcıyanıcı gazyanıcı gazlaryanıcı hidrokarbüryanıcı kimyasal maddeyanıcı maddeyanyan açısıyan adımyan adımlaryan anlam