ağız açısı atardamarı ne demek?
- Etçillerde arteria facialis'ten, atgillerde arteria labialis inferior'dan, geviş getirenlerde arteria labialis superior'dan, domuzda arteria buccalis'ten ayrılan ve ağız açısına giden atardamar, arterya angularis oris.
- Etçillerde a. facialis'ten, atgillerde a. labialis inferior'dan, geviş getirenlerde a. labialis superior'dan, domuzda a. buccalis'ten ayrılan ve ağız açısına giden atardamar, arterya angularis oris.
Arteria angularis oris.
Arteria angularis oris
ağız
- Çıkış yeri
- Uç, kenar
- Aynı dil içinde ses, şekil, söz dizimi ve anlamca farklılıklar gösterebilen, belli yerleşim bölgelerine ya da sınıflara özgü olan konuşma dili
- Bir bölge ezgilerinde görülen özelliklerin tümü.
- Yüzde, avurtlarla iki çene arasında, ses çıkarmaya, soluk alıp vermeye ve besinleri içine almaya yarayan boşluk.
- Bu boşluğun dudakları çevrelediği bölümü.
- Kapların veya içi boş şeylerin açık tarafı
- Bir akarsuyun denize veya göle döküldüğü yer, munsap.
- Koy, körfez, liman, yol vb. yerlerin açık yanı.
- Birkaç yolun birbirine kavuştuğu yer, kavşak.
ağız açıklığı
- Ağız boşluğuna girilen açıklık.
- Ağız boşluğuna girilen açıklık.
Mouth opening.
Mundöffhung
Orifice buccal
Os: ağız
açısı
Pain; ache, hurt, sting, gnawing, suffering, worry, heartbreak, sorrow, grief, misery, affliction, anguish, distress, pang.