el uzatmak ne demek?

  1. Birinden bir hakkı almaya kalkışmak

    Ne var ki niye bizim lokmamıza el uzatırlar?

    Atilla İlhan
  2. Yardım etmek

    Sözü geçecek, en umulmadık bir zamanda kendine el uzatabilecek bir adam olmadığı nereden belli?

    Reşat Nuri Güntekin
  3. Bkz. elini uzatmak
  4. (en)Thrust out hand, bestow hand on smb., claw, impinge.

elini uzatmak

  1. Yardım etmek: Kızılay, yoksullara elini uzatır.
  2. (en)Reach out, thrust out one's hand, reach forth, arm.

el uzatma

  1. (en)Encroachment.

el uzluğu

  1. Ustalık, el alışkanlığı, maharet.

uzatmak

  1. Uzamasına sebep olmak, uzamasını sağlamak.
  2. Başı, kolları veya bacakları bir yere yöneltmek
  3. Bir şeyi vermek için birine yöneltmek
  4. Germek.
  5. Konuşmayı sürdürmek
  6. Vermek, göndermek.
  7. Süreyi artırmak, temdit etmek
  8. (en)Extend.
  9. (en)Prolong.
  10. (en)Lengthen.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

el uzatmael uzluğuel ulağıel ulaklığıel açmakel adamıel ağzına bakan, karısını tez boşarel alel alameinelelel alemel aletiel alıcısıee 6 banyoe 6 prosese ağe boatuzatmakuzatmauzatma ağıuzatma bağıuzatma ekiuzatma günüuzatuzatarak söylemekuzatarak telaffuz etmekuzatıuzatıcıuzauza devimuza duyumuzadevimuzadıkça uzamak
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın