el uzatma ne demek?
Encroachment.
el uzatmak
- Yardım etmek
- Bkz. elini uzatmak
- Birinden bir hakkı almaya kalkışmak
Thrust out hand, bestow hand on smb., claw, impinge.
el uzluğu
- Ustalık, el alışkanlığı, maharet.
uzatma
- Uzatmak işi, temdit.
- Sıhhi tesisatçılıkta kısa boruları uzatmak için kullanılan, kısa boru parçası.
- Bir ucu kıyıya bağlı durumda denize uzatılıp bırakılarak kullanılan balık ağı.
- Ünlülerin uzun söylenişi.
- Oyun içerisindeki duraklama dakikaları.
- Eşit sayılarla biten bir elemeli oyunu, kazananın belli olması amacıyla, kurallarına uygun olarak belli bir süre daha sürdürmek.
- Bazı sözcüklerde hecenin uzun okunması: Fail, tacir, imdat vb.
- Elemeli oyunlarda, kazananı ve yeniği belli etmek gerektiğinden, olağan süresi eşit sayılarla biten bir oyunun, onar dakikalık iki bölüm halinde uzatılması.
- Doğuma yardım sırasında bükülü olan baş veya bacak gibi yavru kısımlarının düzeltilme işlemi, ektensiyon.
Extra time.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
el uzatmakel uzluğuel ulağıel ulaklığıel açmakel adamıel ağzına bakan, karısını tez boşarel alel alameinelelel alemel aletiel alıcısıee 6 banyoe 6 prosese ağe boatuzatmauzatma ağıuzatma bağıuzatma ekiuzatma günüuzatma imiuzatma işaretiuzatma kablosuuzatma kablosu satın almak istiyorum.uzatma kordonuuzatuzatarak söylemekuzatarak telaffuz etmekuzatıuzatıcı