sema ne demek?

Kökeni: Arapça

  1. Gök, gökyüzü.

    Burası ufukları geniş, seması bulutsuz, güneşi berrak bir yeşil saha idi.

    H. C. Yalçın
  2. İşitme, duyma.
  3. Mevlevi dervişlerinin ney, nısfiye vb. çalgılar eşliğinde, kollarını iki yana açıp dönerek yaptıkları ayin.
  4. Bk. gök, gökyüzü
  5. Mevlevilikte musiki eşliğinde icra edilen dönme hareketi.
  6. Musiki dinleme.
  7. Felek.
  8. Asuman.
  9. İşitmek, kulakla dinlemek.
  10. (en)Heaven.
  11. (en)Firmament.
  12. (en)Welkin.
  13. (en)Sphere.

gök gökyüzü

  1. Gözerimi üzerine kapanan, sonsuz yarıçaplı mavi kubbe; bu kubbenin iç yüzü.
  2. (en)Sky.
  3. (fr)Ciel

semaan

  1. (Semaen) İşiterek, dinleyerek, dinlemek suretiyle.

semaat

  1. Dinlemek, kulak vermek.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

semaansemaatsemacetsemaceti ibtidasemadsemadirsemadirek adasısemaensemaforsemafor bekçisisemsem strategic enterprise managementsem.
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın