period of play ne demek?

  1. Oyun zamani

oyun

  1. Vakit geçirmeye yarayan, belli kuralları olan eğlence.
  2. Kumar
  3. Şaşkınlık uyandırıcı hüner.
  4. Tiyatro veya sinemada sanatçının rolünü yorumlama biçimi.
  5. Müzik eşliğinde yapılan hareketlerin bütünü
  6. Seslendirilmek veya sahnede oynanmak için hazırlanmış eser, temsil, piyes.
  7. Bedence ve kafaca yetenekleri geliştirmek amacıyla yapılan, çevikliğe dayanan her türlü yarışma.
  8. Güreşte rakibini yenmek için yapılan türlü biçimlerde şaşırtıcı hareket.
  9. Oyunluktaki belli bir kimseyi canlandırma işi
  10. Bu işin yapılış biçimi.

period of pulsation

  1. Zonklama dönümü

period of decay

  1. Bozunum yarı yaşamı

of

  1. Sıkıntı, bezginlik, usanç, acı, yorgunluk vb. duyguları belirten bir söz
  2. (en)Ugh!.
  3. (en)In a general sense, from, or out from; proceeding from; belonging to; relating to; concerning; used in a variety of applications; as: Denoting that from which anything proceeds; indicating origin, source, descent, and the like; as, he is of a race of kings; he is of noble blood.
  4. (en)Denoting possession or ownership, or the relation of subject to attribute; as, the apartment of the consul: the power of the king; a man of courage; the gate of heaven.
  5. (en)Denoting the material of which anything is composed, or that which it contains; as, a throne of gold; a sword of steel; a wreath of mist; a cup of water.
  6. (en)Oil filters.
  7. (en)Denoting part of an aggregate or whole; belonging to a number or quantity mentioned; out of; from amongst; as, of this little he had some to spare; some of the mines were unproductive; most of the company.
  8. (en)Prep w dat , from, out of, of, away from, contrary to, by.
  9. (en)Denoting that by which a person or thing is actuated or impelled; also, the source of a purpose or action; as, they went of their own will; no body can move of itself; he did it of necessity.
  10. (en)Optional Form Source: US EPA.

play

  1. Oynamak
  2. Eğlenmek
  3. Hareket etmek, sallanmak, kımıldanmak
  4. Çalgı çalmak
  5. Rol yapmak, temsil etmek, canlandırmak
  6. Kumar oynamak
  7. Su fışkırtmak (flskıye)
  8. Hortumla fışkırtmak
  9. Ateş etmek (top)
  10. Hareket ettirmek, gezdirmek

Türetilmiş Kelimeler (bis)

period of pulsationperiod of decayperiod of elementsperiod of excitationperiod of graceperiod of limitationperiodperiod analysisperiod costperiod crampsperiod meterperiocularperiocular leukotrichiaperiperi bacasıperi gibiperi hastalığıperi hissini verenofof a certain ageof a certain lengthof a certain qualityof a collapseof a deviceof a good familyof a hogof a kindof a moment agooo henryo ağır yaralıo anda söylemeko anda uydurmak
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın