on the dodge ne demek?

1. El altından

el

1. Batı Samileri'nin en önemli totemi
2. Kolun bilekten parmak uçlarına kadar olan, tutmaya ve iş yapmaya yarayan bölümüne verilen ad.
3. Sahiplik, mülkiyet.
4. Kez, defa.
5. İskambil oyunlarında kâğıt atma sırası.
6. Yönetim, baskı, etki.
7. Bazı nesne ve araçların tutmaya yarayan bölümü.
8. Aracı, vasıta.
9. Yabancı, yakınların dışında kalan kimse
10. Ülke, yurt, il

on the dot

1. Dakikası dakikasına, saniyesi saniyesine

on the double

1. KoşŸar adım, hemen, şŸimdi, derhal

the

1. Belirli durumlarda isimden önce kullanılır
2. O (tarif edatı, harfi tarif, belirtme sıfatı)
3. Ne kadar, o kadar (mukayese sıfatlarından evvel)

dodge

1. Hile, oyun, düzenbazlık
2. Bertaraf etmek
3. Kenara sıçramak
4. Bir yana kaçmak
5. Kaçamak yapmak, atlatmak
6. Hile ile sıvışmak
7. -den bir yana kaçıp kurtulmak, atlatmak
8. Çevik bir hareketle kurtulma
9. Atlatma

Türetilmiş Kelimeler (bis)