nefesi durmak ne demek?
- ÖlmekNabzı durdu, nefesi durdu galiba. Yusuf Ziya Ortaç
- (mecaz) şaşkınlık içinde kalmak.
ölmek
- Yaşamaz olmak, hayatı sona ermek, can vermek.
- Bitki, solmak.
- Bazı sebeplerle çok sıkıntı veya acı çekmek.
- Değerini, geçerliğini, gücünü yitirmek, kullanılmamak.
 Kick the bucket. Kick the bucket.
 Belly up. Belly up.
 Go belly up. Go belly up.
 Bite the dust. Bite the dust.
 Hand in one's checks. Hand in one's checks.
 Hand in one's chips. Hand in one's chips.
nefesi daralmak
- Güç soluk alacak duruma gelmek veya soluğu büsbütün durmak
 Pant for breath. Pant for breath.
nefesi çabuk kesilen
 Short-winded Short-winded
durmak
- Hareketsiz durumda olmak
- İşlemez olmak, çalışmamak
- Bir yerde bir süre oyalanmak, eğlenmek, eğleşmek, tevakkuf etmek
- Dinmek, kesilmek.
- Varlığını sürdürmek.
- Var olmak.
- Beklemek, dikilmek
- Yaşamak.
 Stop. Stop.
 Cease. Cease.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
nefesi daralmaknefesi çabuk kesilennefesi kesilereknefesi kesilmenefesi kesilmeknefesi kesilmişnefesi kuvvetlinefesine güvenen borazancıbaşı olurnefesini kesmenefesini kesmeknefesnefes açmanefes alamamanefes alamamaknefes alan kimsedurmakdurmak bilmeyendurmaksızındurmadurma bacağıdurma evresidurma ışıtacıdurma kodudurdur bakayımdur bindur durakdur durak yok
