kısmetli bir biçimde ne demek?
Providentially.
kısmetli
- Kısmeti iyi olan, talihli.
Providential.
kısmet
- Şayi olan hisseyi tayin etme belirtme.
- Taksim etmek.
- Bahşetmek.
- "Şimdiden belli değil, ya olur ya olmaz" anlamlarında bir seslenme sözü.
- Tanrının her kişiye uygun gördüğü yaşama durumu, nasip.
- Olayların kötü sonuçlarını tevekkülle karşılama durumu.
- Talih, kader, şans.
- Evlenme talihi.
- Bölme, pay etme, hisselere ayırma.
- Kader.
bir
- Sayıların ilki.
- Bu sayıyı gösteren 1, I rakamlarının adı.
- Bu sayı kadar olan.
- Herhangi bir varlığı belirsiz olarak gösteren (sayı).
- Tek.
- Beraber.
- Eş, aynı, bir boyda.
- Ortaklaşa olan, birleşik, müşterek.
- Kuyu. (Osmanlıca'da yazılışı: bi'r)
- Yıldırım. Bulutdan buluta veya bulutdan yere elektrik boşanması.
biçim
- Biçme işi.
- Bir nesnenin dış çizgileri bakımından niteliği, dıştan görünüşü, şekil, eşkal
- Yakışık alan şekil, uygun şekil
- Herhangi bir şeyin benzeri.
- Sanat ve edebiyat eserlerinde dış görünüş, form.
- Tarz
- Yazı ve simgelerin bilgisayarda kullanılmaya elverişli düzeni, format.
- Bilgisayarda disketi kullanılabilir duruma getirme.
- Disketi zararlı ögelerden temizleme.
- Dış görünüş; bir cismin yapısını ortaya koyan çevre çizgilerinin bütünlüğü.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
kısmetlikısmetkısmet ağacıkısmet beklemekkısmet kapısıkısmet olankısmekısmenkısmen doğru ifadekısmen etkili olankısmen örtmekısmakısma adkısma bobinikısma devresikısma kangalıbirbir abam var atarım, nerede olsam yatarımbir acı kahvenin kırk yıl hatırı vardırbir açıdabir açida ilerlebir adama kırk gün ne dersen o olurbir ağaçta gül de biter, diken debir ağaçtan okluk da çıkar, bokluk dabir ağız dolusubir ağızdanbibi eyyi halbi gayri hakkın mal edinmebi hadbi haseb il verase