kısmet ne demek?

Kökeni: Arapça

  1. "Şimdiden belli değil, ya olur ya olmaz" anlamlarında bir seslenme sözü.
  2. Tanrının her kişiye uygun gördüğü yaşama durumu, nasip.

    Kısmet ise gelir Hint'ten Yemen'den, kısmet değilse ne gelir elden?

    Atasözü
  3. Olayların kötü sonuçlarını tevekkülle karşılama durumu.
  4. Şayi olan hisseyi tayin etme belirtme.
  5. Bölme, pay etme, hisselere ayırma.
  6. Bölmek ve ayırmak.
  7. Talih, kader, şans.
  8. Taksim etmek.
  9. Evlenme talihi.
  10. Bahşetmek.
  11. Kader.
  12. (en)Destiny.
  13. (en)Fate.
  14. (en)Chance.
  15. (en)Fortune.
  16. (en)Kismet.
  17. (en)Fatality.
  18. (en)Inning.
  19. (en)Innings.
  20. (en)Moira.
  21. (en)Portion.
  22. (en)Predestination.
  23. (en)Shot.
  24. (en)Foreordination.
  25. (en)Luck.
  26. (en)Chance of marriage for a girl.
  27. (en)Match.
  28. (en)Chance of marriage.
  29. (en)Lottery.

kısmet ağacı

  1. Bütün sıcak ülkelerde sık rastlanan tırmanıcı ve iri gövdeli ağaç (Clerodendron).

kısmet beklemek

  1. Evlenmeyi, evleneceği kimseyi beklemek.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

kısmet ağacıkısmet beklemekkısmet kapısıkısmet olankısmet olmakkısmeti açılmakkısmeti ayağına gelmekkısmeti bağlanmakkısmetine mani olmakkısmetini ayağıyla tepmekkısmekısmenkısmen doğru ifadekısmen etkili olankısmen örtme
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın