deep seated ne demek?

  1. Köklü, kökleşmiş

deep sea

  1. Açık deniz ile ilgili, denizin derinlikleriyle ilgili; denizin derinliklerine ait veya orada meydana gelen
  2. Açık deniz, kıyıdan uzakta

deep sea fishing

  1. Okyanusta balık avlama
  2. Açık deniz balıkçılığı

seated

  1. KişŸilik (araba), oturmuşŸ, oturaklı, kişŸilik

Türetilmiş Kelimeler (bis)

deep seadeep sea fishingdeep sea waterdeep setdeep set neckdeepdeep acid etchingdeep bluedeep browndeep chargedeep cleaningdeep concerndeep dish piedeep disputedeep downdeedeebdeeddeed fiildeed of arrangementseatedseaterseatseat beltseat belt emniyet kemeriseat in the house of commonsseat of governmentseasea accidentsea airsea anchorsea anemon
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın