deep seated ne demek?
- Köklü, kökleşmiş
deep sea
- Açık deniz ile ilgili, denizin derinlikleriyle ilgili; denizin derinliklerine ait veya orada meydana gelen
- Açık deniz, kıyıdan uzakta
deep sea fishing
- Okyanusta balık avlama
- Açık deniz balıkçılığı
seated
- Kişilik (araba), oturmuş, oturaklı, kişilik
Türetilmiş Kelimeler (bis)
deep seadeep sea fishingdeep sea waterdeep setdeep set neckdeepdeep acid etchingdeep bluedeep browndeep chargedeep cleaningdeep concerndeep dish piedeep disputedeep downdeedeebdeeddeed fiildeed of arrangementseatedseaterseatseat beltseat belt emniyet kemeriseat in the house of commonsseat of governmentseasea accidentsea airsea anchorsea anemon