seat belt emniyet kemeri ne demek?

  1. Kemer

kemer

  1. Bele dolayarak toka ile tutturulan, kumaş, deri veya metalden yapılan bel bağı
  2. Etek, pantolon vb. giysilerin bele gelen bölümü.
  3. Emniyet kemeri.
  4. Tümsekli.
  5. Kemiklerden oluşmuş kemer biçiminde tavan.
  6. Katmanlı kayaçlarda bir kıvrımın kabarık tepe yeri, tekne karşıtı.
  7. İki sütun veya ayağı birbirine üstten yarım çember, basık eğri, yonca yaprağı vb. biçimlerde bağlayan ve üzerine gelen duvar ağırlıklarını, iki yanındaki ayaklara bindiren tonoz bağlantı
  8. Özellikle yolculukta kullanılan, üzerinde altın, para yerleştirmeye yarar gözleri olan meşin kuşak.
  9. Bir kıvrımın kabarık, tepe yeri. bkz. tekne, kıvrım.
  10. Yay gibi eğik olan yapı.

seat

  1. Kokmak.
  2. Oturtmak, yerleştirmek, almak (salon), oturağını tamir etmek, oturma yerini onarmak, kıçını tamir etmek (pantolon), yerine oturtmak
  3. Oturulacak yer, iskemle, sandalye
  4. Insan kıçı
  5. Yer, mahal, mevki, kürsü
  6. Merkez, konut
  7. Meclis veya borsada üyelik hakkı
  8. Oturuş
  9. Mak

seat belt

  1. Emniyet kemeri [aut.]

belt

  1. Kesmek.
  2. Kemer bağlamak
  3. Kuşatmak
  4. Etrafını çevirmek
  5. Kayışla dövmek
  6. Kuşak, kemer, bel kayışı
  7. Kayış (argo) darbe
  8. Kemer takmak, kemerlemek; kemerle dövmek; kuşanmak (kılıç); hızlı gitmek, uçmak (araba) (Argo)

emniyet

  1. Güvenlik
  2. Güven, inanma, itimat
  3. Polis işleri.
  4. Güvenlik işlerinin yürütüldüğü yer.
  5. Bir araçta güven sağlayıcı parça.
  6. Bk. güvenlik
  7. (Emniyye
  8. (en)Safety.
  9. (en)Security.
  10. (en)Reliability.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

seatseat beltseat in the house of commonsseat of governmentseat oneselfseat rotationseat selectionseat stayseat toseatbeltseasea accidentsea airsea anchorsea anemonbeltbelt breakagebelt brushing machinebelt bucklebelt clampbelt conveyorbelt conveyor feederbelt conveyor roadbelt downbelt drivebelbel ağrısıbel airbel alıştırmasıbel atardamarları
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın