deep set neck ne demek?
- Bk. set-thru
deep set
- Çukur, derinde olan
deep sea
- Açık deniz ile ilgili, denizin derinlikleriyle ilgili; denizin derinliklerine ait veya orada meydana gelen
- Açık deniz, kıyıdan uzakta
set
- (Mimarlık) Çevresi duvarlı, üstü düz, yerden yüksek yer. a. bk. balkon.
- Toprağın kaymasını veya suyun akmasını önlemek için yapılan kalın duvar.
- Bulunulan yerden daha yüksekte kalan düzlük.
- Kurmak
- Takım
- Belirlenmiş.
- Koymak; yerleştirmek, takmak, hazırlamak; düzenlemek; ayarlamak, belirlemek; batmak (güneş), batmak; yapmak; kararlaştırmak; dizmek; dikmek, ekmek; şekil vermek; kuluçkaya yatırmak; kakma işi yapmak (taş); süslemek; yazmak, çizmek
- Oturtmak.
- Tiyatro dekor, stüdyo düzlüğü
- Ateşli silahlarda namlunun içindeki helisin çıkıntı bölümü.
neck
- Çalgının sap kısmı
- Boyun
- Boyun gibi şey
- İki kara parçasını birleştiren dil, kıstak
- Boğaz
- Kellesini uçurmak
- Sarmaş dolaş olmak [amer.]
Türetilmiş Kelimeler (bis)
deep setdeep seadeep sea fishingdeep sea waterdeep seateddeepdeep acid etchingdeep bluedeep browndeep chargedeep cleaningdeep concerndeep dish piedeep disputedeep downdeedeebdeeddeed fiildeed of arrangementsetset a broken boneset a clockset a good exampleset a high standardset a high value onset a legal precedentset a limitset a match toset a person on his feetsese constituer prisonnierse defendendose desimalse perdre