bir kenara atmak ne demek?
Cast
cast
- Rol vermek ; rolünü oynamak
- Üzüm teknesi. Üzümün sıkıldığı yer.
- Atmak, fırlatmak, kalıba dökmek, dökmek (deri, tirnak, kabuk, tüy); erken doğum yapmak; kehanette bulunmak; rol dağıtımı yapmak, rol vermek; biçim vermek; yem atmak; eğrilmek; kokuyu takip etmek; kusmak [brit.]
- Atmak, fırlatmak, savurmak
- Cevirmek, atfetmek (bakış vb)
- Olta atmak, ağ sermek
- Yere yıkmak (güreşte)
- Ayrılmak, kaybetmek
- Dökmek (meyva, saç, kıl)
- Erken yavrulamak
bir kenara atılmak
- Unutulmak, terk edilmek, ilgi kesilmek.
bir kenara atılmış
Cast off.
kenara
Edge, brim, border, side, margin, brink, rim, brow, flange, hem, lip, marge, skirt, skirting, verge, wale, wheal.
atmak
- Bir cismi bir yöne doğru fırlatmak.
- Bir şeyi yere doğru bırakmak.
- Bir kimsenin ilişiğini kesmek.
- Koymak
- Rastgele bir kenara koymak.
- Uzatmak.
- Bir yerden başka bir yere taşımak.
- Sille, tokat vurmak.
Discard.
Scut ch.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
bir kenara atılmakbir kenara atılmışbir kenara bırakmakbir kenara çekilmekbir kenara çekilmişbirbir abam var atarım, nerede olsam yatarımbir acı kahvenin kırk yıl hatırı vardırbir açıdabir açida ilerlebir adama kırk gün ne dersen o olurbir ağaçta gül de biter, diken debir ağaçtan okluk da çıkar, bokluk dabir ağız dolusubir ağızdanbibi eyyi halbi gayri hakkın mal edinmebi hadbi haseb il verasekenarakenara atmakkenara çekilmekkenara çekmekkenara dogrukenara itmekkenara koymakkenara parketmekkenara sıçramakkenara yanaşmakkenarkenar açıkenar bandikenar bobinikenar boşluğu