bir fırın ekmek ne demek?
Batch.
bir
- Sayıların ilki.
- Bu sayıyı gösteren 1, I rakamlarının adı.
- Bu sayı kadar olan.
- Herhangi bir varlığı belirsiz olarak gösteren (sayı).
- Tek.
- Beraber.
- Eş, aynı, bir boyda.
- Ortaklaşa olan, birleşik, müşterek.
- Kuyu. (Osmanlıca'da yazılışı: bi'r)
- Yıldırım. Bulutdan buluta veya bulutdan yere elektrik boşanması.
bir abam var atarım, nerede olsam yatarım
- Tek başına yaşayan bir kimse, sorumluluğunda başkaları olmadığı için rahat hareket eder.
fırın
- Fırında pişirilmiş.
- İçinde genellikle odun yanan, her yanda aynı derecede ısı oluşturarak ekmek, pasta vb. pişirmeye yarayan, tavanı tonoz biçiminde, önünde tek açıklık bulunan ocak.
- Ekmek, pasta vb.nin pişirildiği ve satıldığı dükkân.
- Elektrik, tüp gaz ve doğal gazla çalışan, yiyecekleri pişirmeye veya ısıtmaya yarayan alet.
- Bir maddenin fiziksel veya kimyasal değişime uğratılması amacıyla içinde ısıtıldığı araç.
- Özdekleri yüksek sıcaklıkta ısıtmaya, eritmeye ya da sertleştirmeye yarayan aygıt.
Oven.
Roaster.
Cooker.
Stove.
ekmek
- Tahıl unundan yapılmış hamurun fırında, sacda veya tandırda pişirilmesiyle yapılan yiyecek
- İnsanı geçindirecek iş, kazanç
- Yemek, aş
- Bir bitkiyi üretmek için toprağa tohum atmak veya gömmek
- Toprağı ekip biçmek için kullanmak
- Serpmek.
- Bir şeyin başlamasına yol açacak sebepleri hazırlamak.
- Birini uydurma bir sebeple bırakıp gitmek, savuşmak, atlatmak
- Parayı boşuna harcamak, ziyan etmek.
- Yarışta geçmek.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
birbir abam var atarım, nerede olsam yatarımbir acı kahvenin kırk yıl hatırı vardırbir açıdabir açida ilerlebir adama kırk gün ne dersen o olurbir ağaçta gül de biter, diken debir ağaçtan okluk da çıkar, bokluk dabir ağız dolusubir ağızdanbibi eyyi halbi gayri hakkın mal edinmebi hadbi haseb il verasefırınfırın astarıfırın atmosferifırın atmosferi ayarlamafırın büyüklüğüfırın çalışmasıfırın ekmek yemesi lazımfırın gibifırın gibi yerfırın hava geçidifırılfırıl bağlaşımıfırıl döngüsüfırıl fırılfırıl fırıl çevirmek