ayak basmak ne demek?
- Bir yere varmak, ulaşmak.
Bu bahçeye ayak bastığım andan beri toprağın iyiliğini kendimde hissediyordum.
K. Bilbaşar - Girmek, gelmek, uğramak
Köy evinin içine ayak basar basmaz, elbette bir saman ve hafif tezek kokusu duyulur.
S. F. Abasıyanık - Mesleğe girmek
- Bir yere bağlanmak
To arrive at.
To enter.
ayak basma
Stamping.
ayak basmamak
- Bir yere hiç gitmemek, oraya hiç uğramamak.
basmak
- Bir şey üzerinde kalıp, mühür vb. bir araçla iz yapmak
- Baskın yapmak
- Vücudun ağırlığını verecek biçimde ayak tabanını bir yere veya bir şeyin üzerine koymak
- Küçük çocuklar ayakta durabilmek.
- Bir şeyi, üzerine kuvvet vererek itmek
- Sıkıştırarak yerleştirmek.
- Bası işi yapmak, tabetmek.
- Örtmek, bürümek, kaplamak
- Basım işini gerçekleştirmek.
Step on.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
ayak basmaayak basmamakayak basacak sağlam yerayak basacak yerayak basılmamışayak basışıayak bağıayak bağı olmakayak bakımıayak banyosuayakayak açmakayak almadık taş olmaz, başa gelmedik iş olmazayak almakayak altındaayak altında çiğnemekayak altında kalmakayak anahtarıayak atmakayak atmamakayaaya aitaya inisaya kemeriaya sofyabasmakbasmakalıpbasmakalıp davranışbasmakalıp konuşmakbasmakalıp laflarbasmakalıp laflar eden tipbasmakalıp olmabasmakalıp sözbasmakalıp yanıtbasmakalıp yargıbasmabasma ayrıcalığıbasma ayrıcalığı bağışlamabasma ayrıcalığı bağışlama yetkisibasma borusu