vaktiyle ne demek?
- Bir zamanlar
- Zamanında, uygun zamanda.
- Oldukça eski bir zamanda.
At the proper time.
In the past.
Once.
Once upon a time.
bir
- Sayıların ilki.
- Bu sayıyı gösteren 1, I rakamlarının adı.
- Bu sayı kadar olan.
- Herhangi bir varlığı belirsiz olarak gösteren (sayı).
- Tek.
- Beraber.
- Eş, aynı, bir boyda.
- Ortaklaşa olan, birleşik, müşterek.
- Kuyu. (Osmanlıca'da yazılışı: bi'r)
- Yıldırım. Bulutdan buluta veya bulutdan yere elektrik boşanması.
vakti gelmek
- Ölmek üzere olmak, ölümü yaklaşmak.
vakti hoş geçirmek
While the time away.