time delay control ne demek?
- Zaman geciktirmeli denetim
- zaman geciktirmeli denetim
zaman
- Bir işin, bir oluşun içinde geçtiği, geçeceği veya geçmekte olduğu süre, vakit
- Bu sürenin belirli bir parçası, vakit
- Belirlenmiş olan an.
- Çağ, mevsim.
- Bir işe ayrılmış veya bir iş için alışılmış saatler.
- Dönem, devir
- Bir süre ile ilgili durum ve şartlar
- Güneş ve yıldızların öğlene göre açısal uzaklığına karşılık bir ölçü.
- Bk. çağ
- (Derleme.. fiillerde Zaman) Eylemlerin belirttikleri geçmiş zaman, şimdiki zaman, geniş zaman, gelecek zaman kavramı: Geldi, gelmiş, geliyor, gelir, gelecek, geldiydi, geliyormuş, hastaydı vb.
time delay relay
- Geciktirici bağlaç
time
- Kez, defa.
- Zamanlamak; (belirli bir zamana) denk getirmek, rastlatmak, (belirli bir zamana göre) ayarlamak, planlamak.
- Vakit, zaman
- Ayarlamak, kurmak, zamanlama yapmak, saat tutmak, süre tutmak, temposunu belirlemek, tempo tutmak
- Saat tutmak
- Ayarlamak
- Uydurmak
- Tempo tutmak.
- Süre, müddet
- Devir, devre
delay
- Oyalamak, oyalanmak
- Alıkoymak, savsaklamak
- Mani olmak
- Ses sinyalini kopyalayarak belli zaman aralıklarıyla belirlenen sayıda tekrarlayarak yapay yankı hissi veren efekt ve bunu sağlayan cihaz.
- Tehir etmek, sonraya bırakmak
- Gecikmek, geç kalmak
- Tehir, gecikme, geç kalma
- Muhlet, vade.
- Geciktirmek, ertelemek
control
- Kontrol etmek
- Denetlemek
- Kontrol
- Kontrol yapmak
- Yoklamak
- Otorite
- Komuta
- İdare etmek, hakim olmak
- İşletmek
- Kumanda cihazları, kontrol kolları ve düğmeleri
Türetilmiş Kelimeler (bis)
time delay relaytimetime after timetime allowedtime and a halftime and againtime and data stampingtime and mileagetime and motion studytime and time againtime applicationtimtimalidaetimalya kuşugillertimalyakuşugillertimardelaydelay actiondelay angledelay cabledelay circuitdelay clockdelay distortiondelay endorsementdelay equalizerdelay in educationdelabdelacroixdelactationDelafieldhematoksilen boyasıdelail