time ne demek?

  1. Vakit, zaman
  2. Kez, defa.
  3. Ayarlamak, kurmak, zamanlama yapmak, saat tutmak, süre tutmak, temposunu belirlemek, tempo tutmak
  4. Zamanlamak; (belirli bir zamana) denk getirmek, rastlatmak, (belirli bir zamana göre) ayarlamak, planlamak.

    He timed it so that he'd arrive just as they were leaving. / Kendi varışını onların çıkışına rastlattı.

  5. Saat tutmak
  6. Ayarlamak
  7. Uydurmak
  8. Tempo tutmak.
  9. Süre, müddet
  10. Devir, devre
  11. Mühlet, vade
  12. Saat, dakika
  13. Mat

time after time

  1. Tekrar tekrar, defalarca

time allowed

  1. Vade

Türetilmiş Kelimeler (bis)

time after timetime allowedtime and a halftime and againtime and data stampingtime and mileagetime and motion studytime and time againtime applicationtime averagetimtimalidaetimalya kuşugillertimalyakuşugillertimar
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın