o zaman bile ne demek?
Even then.
even
- Eşit olarak bölüştürmek
- Düzleşmek, düz olmak
- Denk, aynı seviyede
- Düz, engebesiz
- Çift (sayı)
- Hatta, bile, dahi
- Düzlemek, düzleştirmek
- Düzletmek, tesviye etmek
- Müsavi hale getirmek
- Eşit olarak
o zaman vaki olan
Then
o zaman
Then.
zaman
- Bir işin, bir oluşun içinde geçtiği, geçeceği veya geçmekte olduğu süre, vakit
- Bu sürenin belirli bir parçası, vakit
- Belirlenmiş olan an.
- Çağ, mevsim.
- Bir işe ayrılmış veya bir iş için alışılmış saatler.
- Dönem, devir
- Bir süre ile ilgili durum ve şartlar
- Güneş ve yıldızların öğlene göre açısal uzaklığına karşılık bir ölçü.
- Bk. çağ
- (Derleme.. fiillerde Zaman) Eylemlerin belirttikleri geçmiş zaman, şimdiki zaman, geniş zaman, gelecek zaman kavramı: Geldi, gelmiş, geliyor, gelir, gelecek, geldiydi, geliyormuş, hastaydı vb.
bile
- Birlikte.
- Da, de, dahi
- Üstelik.
- Ada. Her tarafı denizle kaplanmış olan kara parçası.
- Hatta.
Very.
Even.
Even if.
Already.
Nor yet.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
o zaman vaki olano zamano zamana kadaro zamandao zamanda önceoo henryo ağır yaralıo anda söylemeko anda uydurmakO antijenio atışla topu ne kadar uzağa attınızo bacaklılıko bana çarptıo benimkiababaaba güreşiabacıabacılıkzamanzaman adamızaman akorduzaman alanzaman algısızaman aralığızaman aralıklı çekim düzenizaman araligi saatizaman asimizaman aşıldızamairzamzam gelmekzam görmekzam onunkizam paketi