long play ne demek?
- Uzun çalar
- Longplay
uzun
- İki ucu arasında fazla uzaklık olan, kısa karşıtı.
- Başlangıcı ile bitimi arasında fazla zaman aralığı olan, çok süren
- Ayrıntılı, derinlemesine
Long.
Tall.
Lengthy.
Extended.
Prolonged.
Maxi.
Far-off.
long playing
- Uzun devirli
- Uzunçalar
long playing record
- Uzunçalar, longpley.
play
- Oynamak
- Eğlenmek
- Hareket etmek, sallanmak, kımıldanmak
- Çalgı çalmak
- Rol yapmak, temsil etmek, canlandırmak
- Kumar oynamak
- Su fışkırtmak (flskıye)
- Hortumla fışkırtmak
- Ateş etmek (top)
- Hareket ettirmek, gezdirmek
Türetilmiş Kelimeler (bis)
long playinglong playing recordlong persistence screenlong positionlong precisionlong accountlong actinglong afterlong after a friendlong agolonglong and narrow corridorlong armlong backless sofalong beforeloncalonca damgasılonca devletilonca sosyalizmilonca ustasıplayplay a double gameplay a good gameplay a hose onplay a hunchplay a lone handplay a partplay a practical joke on smbplay a practical joke on smb.play a trickplaplacabilityplacableplacardplacard to