iyi tab edilmemiş ne demek?
Underdeveloped.
iyi
- İstenilen, beğenilen nitelikleri taşıyan, beğenilecek biçimde olan, kötü karşıtı
- Bol, yararlı, kazançlı.
- Çok.
- Uğurlu, hayırlı, iyilik getiren.
- Esen, sağlıklı.
- Yerinde, uygun.
- Yeterli, yetecek miktarda olan
- Öğrencinin değerlendirilmesinde kullanılan orta ile pekiyi arasındaki not.
- (Geniş anlamında) a. İşe yarar, ereğine, özüne uygun, doğru yapılmış; doğasına uygun. b. İstenmeğe değer olan. c. Değere yönelmiş, değere ilişkin, değerle belirlenmiş, değerli.
- Ahlâkın ve ahlâk felsefesinin temel kavramı: Ahlaksal değer; ahlaksal olanın olumlu ana niteliğini gösteren özel kavram; ahlâkça değerli olan (karşıt kavramı: kötü). Ahlâk felsefesinde şu anlamlarda kullanılır: a. (Skolastikte) Tanrı'nın istemiş olduğu dünyadaki varlık düzeni ile uyum. b. (Kant'ta) İstencin, içerik bakımından değil de, yalnızca ahlâk yasasınca belirlenmiş olan biçimsel niteliği.
iyi adam
Good man, good guy, topper, trump.
tab
- Mizaç, huy, tabiat, karakter.
- Bası.
- Bk. basım
- Latife etmek, şaka yapmak. (Osmanlıca'da yazılışı: ta'b)
- Parıltı. Parlayıcı.
- "Parıldayan, parlayan, parlatan, aydınlatan" anlamlarına gelir ve birleşik kelimeler yapılır. Mesela: Alem-ta (Osmanlıca'da yazılışı: tab (-))
- Tabiat. Karakter.
Loose pendent part of a lady's garment; esp., one of a series of pendent squares forming an edge or border.
Short strip of material attached to or projecting from something in order to facilitate opening or identifying or handling it; 'pull the tab to open the can'; 'files with a red tab will be stored separately'; 'the collar has a tab with a button hole'.
Tab is the key you press to move the insertion point to the next indicated tab stop Word automatically sets tabs every half inch.