halt yemek ne demek?
- Yakışıksız ve kötü bir iş yapmak.
On beş yaşında bu haltları yerse yirmi yaşına geldiği zaman ne yapacak?
Reşat Nuri Güntekin - Bkz. halt etmek
To make a great blunder, to put one's foot in it.
halt etmek
- Uygunsuz bir söz söylemek, uygunsuz davranmak, uygunsuz bir iş yapmak.
To say sth improper.
To do sth rude.
halt a decline
- Bir şeyin kötüye gitmesini durdurma
- Gerilemeyi durdurma
halt a process
- Süreci durdurma
- İşlemi durdurma
yemek
- Yeme, karın doyurma işi
- Yenmek için pişirilip hazırlanmış yiyecek, aş, taam.
- Günün belli saatlerinde yenilen besin
- Konuklara yiyecek verilerek yapılan ağırlama
- Ağızda çiğneyerek yutmak
- Aşındırmak, kemirmek, oymak, delmek
- Isırmak.
- Batmak, çizmek, kaşındırmak, dalamak.
- Hoşa gitmeyen kötü bir duruma uğramak, tutulmak
- Hakkı olmayan ve kendisine yasak edilmiş bulunan bir şeyi kabul etmek.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
halt a declinehalt a processhalt etmekhalt etmişsinhalt karıştırmakhalthalt kneelinghalt of nuclear testinghalt onhalt talkshalhal aykırılığıhal böyle ikenhal çekerliğihal değişikliğiyemekyemek alanlarıyemek artığıyemek artıklarıyemek asansörüyemek bilgisiyemek borusuyemek borusu bölütsel aplazisiyemek borusu çöküntüsüyemek borusu daralmasıyemeyeme de yanında yatyeme içmeyeme içme durağıyeme içme ve barındırma giderleri