göz değmek ne demek?
- Uğursuzluk, kötülük getirdiğine inanılan kıskanç ya da hayran bakışlar dolayısıyla kötü bir duruma düşmek.
To be affected by the evil eye.
göz demiri
Bower anchor, bower.
Bower.
göz damlaları
Collyria
değmek
- Aralık kalmayıncaya kadar birbirine yaklaşmak, dokunmak, temas etmek
- Ulaşmak, erişmek.
- İstenilen yere düşmek, rast gelmek, isabet etmek.
- Değerinde olmak
- Karşılık olmak.
- Zevk veren şeyler hoşa gitmek.
- Herhangi bir nitelikte olmak.
- Eş değerde olmak.
- Bk. bağlantı kurmak
Touch.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
göz demirigöz damlalarıgöz damlasıgöz damlası tozugöz damlasigözgöz abdüksiyonugöz açamamakgöz açıp kapayıncaya kadargöz açtırmamakgöz açtırmayangöz ağrısıgöz ahbaplığıgöz akıgöz akı oluğugöbgöbbasangöbbengöbeçgöbededeğmekdeğmedeğme açısıdeğme başkalaşımıdeğme erkilideğme katalizideğdirişdeğdirmedeğdirmekdeğeçdeğer