dik dik bakan ne demek?
Staring, unwinking, glaring.
dik dik bakış
Gaze.
dik dik bakmak
Fix with.
Glare.
Glower.
dik
- Yatay bir düzleme göre yer çekimi doğrultusunda bulunan, eğik olmayan
- Eğimi dike yakın olan
- Yatık durmayan, sert.
- Sert, kalın, tok (ses)
- Sert (bakış).
- Ters, aksi (söz).
- Kaba, yersiz (davranış)
- Birbirine dikey olan doğrulardan oluşmuş.
- Bk.dikme.
- Yatay bir düzleme göre yerçekimi doğrultusunda bulunan, eğik olmayan.
bakan
- Hükûmet işlerinden birini yönetmek için, genellikle milletvekilleri arasından, başbakan tarafından seçilerek cumhurbaşkanınca onaylandıktan sonra işbaşına getirilen yetkili, vekil, nazır
- (Bak: Nazır)
Attendant.
Onlooking.
Minister.
Secretary of state.
Secretary.
Chancellor.
State secretary.
Cabinet officer.