dik dik bakmak ne demek?
Fix with.
Glare.
Glower.
fix
- Onarmak
- Takmak (sabitleştirecek bir şekilde)
- Düzeltmek
- Bağlamak
- Üstesinden gelmek
- Tespit etmek
- Sağlamak
- Dikkat çekmek
- Tamir etmek
- Kararlaştırmak (tarih, miktar)
dik dik bakan
Staring, unwinking, glaring.
dik dik bakış
Gaze.
dik
- Yatay bir düzleme göre yer çekimi doğrultusunda bulunan, eğik olmayan
- Eğimi dike yakın olan
- Yatık durmayan, sert.
- Sert, kalın, tok (ses)
- Sert (bakış).
- Ters, aksi (söz).
- Kaba, yersiz (davranış)
- Birbirine dikey olan doğrulardan oluşmuş.
- Bk.dikme.
- Yatay bir düzleme göre yerçekimi doğrultusunda bulunan, eğik olmayan.
bakmak
- Bakışı bir şey üzerine çevirmek
- Aramak.
- Bir şeyin yüzü bir yöne doğru olmak
- Bir şeyin gelişmesi veya iyi bir durumda kalması için emek vermek
- Beslemek, geçindirmek.
- Bir iş birinden beklenmek.
- Hastayı muayene etmek.
- Tedavi etmek için ilgilenmek.
- Bk. başvurmak
Front on to.