den önce değil ne demek?
Not until.
not
- Bir şeyi hatırlamak için yazılan kısa yazı
- Okullarda öğrencinin dersle ilgili bilgi ve beceri düzeyini göstermek üzere öğretmenlerce verilen sayı, derece.
- Bir şeyin niteliği üzerine edinilen kanı.
- Bk. yazıntı
- Safhaları ve soruşturma aşamalarının kaydedilmesi suretiyle, hem kolluğun yaptığı faaliyetlerin mahkeme safhasında ispatlanmasını hem de aradan uzun zaman geçse bile en ufak ayrıntıların hatırlanmasını sağlayan bir doküman.
- Okullarda öğretmenlerce her öğrencinin başarısı üzerinde edinilen kanıyı, varılan yargıyı gösteren değer.
Mark, degree.
Grade.
Note.
Mark.
den önce
Prior to, previous to.
den
- Horluk, zelillik.
Lair, cave; hole; squalid room; cozy room; television room.
- Mağara, in; sığınak; yatak; batakhane; delik; zor durum, çıkmaz
- In, mağara
- Sığınak
- Küçük oda
- Çalışma odası
önce
- Baştaki, geçmişteki bölüm, geçmiş zaman
- İlk olarak, başlangıçta, sonra karşıtı
Prior.
First.
In advance.
Firstly.
Prior to.
Early.
Before.
Back.
değil
- Cümle içinde art arda kullanılan iki veya daha çok özneyi, tümleci, yüklemi, aralarından bazılarına olumsuzluk kavramı vererek birbirine bağlayan veya yüklemin olumsuz çekimini sağlayan kelime
Ain't.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
den öncedenden aşağı haliden bakmakden baskaden başkaden beriden bildiginiz gibiden bu yanaden çorbasıden daha iyidede aeratede aerationde angelis methodDe angelis yöntemiönceönce baldın, pekmez oldun şimdi para etmez oldunönce can sonra cananönce davranmakönce dinlemeönce doğmuş çocukönce gelönce gelenönce gelen işönce gelen karakteröncancılıkönön yukarıda tutuşön açıön açınıkön ad