balance walking carrying object ne demek?
- Taşımalı denge
balance
- Balans
- Dengede tutmak
- Dengelemek
- Bakiye
- Denge
- İcra veya kayıt sırasında çalgıların ses şiddetlerinin birinin diğerine baskın gelmeyecek biçimde yakın olması.
- Steryo bir müzik sistemindeki her bir hoparlörden çıkan ses şiddetinin aynı değerde olması.
- Bir sesin tüm frekans aralıklarının, birisinin diğerine baskın gelmemesi için yakın değerlerlerde tutulması.
- Tartmak, muvazene sağlamak
- Eşit olmak, dengeli olmak
balance a tire
- Lastiğin balans ayarını yapmak.
walking
- Gezme, yürüme
- Yürüyüş, yürüme
carrying
- Taşıma, nakliye
Türetilmiş Kelimeler (bis)
balancebalance a tirebalance an accountbalance armbalance at the bankbalance beambalance bookbalance brought forwardbalance chimique alm. waagebalance coilbalanbalabalaambalabanbalaban kuşubalabankuşuwalkingwalking aroundwalking bootswalking chairwalking committeewalking dictionarywalking distancewalking encyclopaediawalking encyclopediawalking gentlemanwalkin ajanwalkiewalkie talkiewalkwalk a dogwalk a thonwalk aboutwalk across the bridge