büyük laf etmek ne demek?
- Büyük söz söylemek.
büyük
- Bkz. makro, hipertrofik
- Boyutları, benzerlerinden daha fazla olan (somut nesne), küçük karşıtı
- Çok, ortalamayı aşan (soyut kavram)
- Niceliği çok olan
- Üstün niteliği olan
- Yetişkin, belli bir yaşa gelmiş
- Önemli
- Alman mastı.
Large.
Wide.
büyük
- Bkz. makro, hipertrofik
- Boyutları, benzerlerinden daha fazla olan (somut nesne), küçük karşıtı
- Çok, ortalamayı aşan (soyut kavram)
- Niceliği çok olan
- Üstün niteliği olan
- Yetişkin, belli bir yaşa gelmiş
- Önemli
- Alman mastı.
Large.
Wide.
büyük küçük harf ayırsamalı
Match case.
laf
- Söz, lakırtı.
- Sonuçsuz, yararı olmayan söz.
- Konuşma.
- Konu, mevzu, bahis.
- "Öyle şey olamaz, bu sözün hiçbir değeri yok" anlamlarında hafifseme yollu kullanılan bir söz.
- Dedikodu.
- Konuşma, tekellüm.
Line of the Air Force.
Talk.
Word.
etmek
- Bir işi yapmak
- Bir durumu ortaya çıkarmak.
- "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak.
- Bulmak, erişmek
- Birini bir şeyden yoksun bırakmak.
- Herhangi bir değerde olmak
- Vermek.
- Eşit değer kazanmak.
Step.
Say.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
büyükbüyük küçük harf ayırsamalıbüyük 8büyük 8 mmlik alıcıbüyük 8 mmlik göstericibüyük 8 yöntemibüyük abdestbüyük abdest yapmakbüyük abdesti gelmekbüyük açıklıklı mercekbüyübüyü bilayınbüyü bozmakbüyü dönemibüyü gibilaflaf açmaklaf ağzında kalmaklaf altında kalmamaklaf anlamazlaf anlatmaklaf aramızdalaf arasındalaf arasında söylemelaf arasında söylemeklala akallla antigensla antijenlerila bel tube