çalışamayacak durumda ne demek?

  1. (en)Unable to work.

unable

  1. Elinden gelmez, yapamıyacak durumda, gücü yetmez, aciz
  2. Yapamaz, -mez, iktidarsız, aciz
  3. Beceriksiz.

çalışamaz

  1. (en)Incapable of working.

çalışamaz duruma getirmek

  1. (en)Deactivate

durum

  1. Bir şeyin içinde bulunduğu koşulların hepsi, vaziyet, hâl, keyfiyet, mevki, pozisyon
  2. Duruş biçimi, konum.
  3. Bireyin toplum içindeki ilişkileriyle belirlenen yeri.
  4. İsim soyundan kelimelerin birbirleriyle edatlarla ve fiillerle ilişkilerini belirleyen biçim, hâl.
  5. Bkz. hal.
  6. Bir ayaktopu kümesinde takımların aldıkları sonuçlara göre kazandıkları değerler. Uluslararası kurallara göre kazanan takım iki, yenişemeyen takımlar birer değer alırlar. Yenik takımlar ise değer alamazlar.
  7. (en)State.
  8. (en)Wheat with hard dark-colored kernels high in gluten and used for bread and pasta; grown especially in southern Russia, North Africa, and northern central North America.
  9. (en)Condition.
  10. (en)Situation.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

çalışamazçalışamaz duruma getirmekçalışamaz durumdaçalışamaz hale getirmekçalışa çalışa gidermekçalışabilirlikçalışabilirlik süresiçalışacak duruma getirmekdurumdurum açısıdurum almakdurum analizidurum baladıduruduru açınıkduru denklemiduru sesdurualpdurdur bakayımdur bindur durakdur durak yok
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın