yaran ne demek?

Kökeni: Farsça

  1. Dostlar.
  2. Yarlar
  3. Bir amaç çevresinde toplanmış veya aynı amacı güttükleri için bir araya gelmiş olanların tümü.
  4. (en)Bruise, canker, cut, hurt, injury, lesion, raw, sore, trauma, ulcer, wound.

yaranabilirlik

  1. (en)Vulnerability.

yarane

  1. Dostça, arkadaşça.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

yaranabilirlikyaraneyaranın kapanma tarzıyaranın kenarıyaranışyaranmayaranmakyaranmaya çalışanyaranmaya çalışan kimseyaranmaya çalışmayarayara açmakyara ağzını açık tutan aletyara almakyara bandı
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın