work hard ne demek?

Uğraşmak

uğraşmak

Bir işi başarmaya çalışmak, iş edinmek
Bir iş üzerinde sürekli çalışmak
Zamanını bir işe verme durumunda kalmak
Savaşmak
Birine kötü davranmak
Pick on.
Mess with.
Struggle.
Deal.
Make an effort.

work hard for

Için uğraşmak

work hardening

Işleme sertleşmesi

hard

Kuvvetli. şiddetli
Ekşi, ekşimiş, sıkı
Çok soğuk (mevsim/hava)
Kalpsiz, şefkatsiz
Katı, sert, pek
Nasırlı, sağlam, dayanıklı
Güç, müşkül, zor, çetin
Ağır
Şiddetli, kötü, acı
Zalim, merhametsiz

Türetilmiş Kelimeler (bis)

work hard for work hardening work habit work havoc work health and security work a buttonhole work a lot work a miracle work accident work advances work work and trade banks work area work around work around to worcation worcester worcester sos worcestershire worcestershire sauce hard hard and fast hard and fast rule hard as iron hard bargain hard bargaining hard biscuit hard bitted hard bitten hard blow har har gür har har har hur har vurup harman savurmak