work hard for ne demek?
- Için uğraşmak
için
- Amacıyla, maksadıyla
- Sebep ve sonuç belirten bir söz
- -dan / -den dolayı, ... -dan / -den ötürü
- Özgü, ayrılmış.
- Düşüncesince, kendince, göre
- Hakkında
- Oranla, göz önünde tutulursa.
- Karşılığında, karşılık olarak.
In the cause of.
So as to.
work hard
- Uğraşmak
work hardening
- Işleme sertleşmesi
hard
- Kuvvetli. şiddetli
- Ekşi, ekşimiş, sıkı
- Çok soğuk (mevsim/hava)
- Kalpsiz, şefkatsiz
- Katı, sert, pek
- Nasırlı, sağlam, dayanıklı
- Güç, müşkül, zor, çetin
- Ağır
- Şiddetli, kötü, acı
- Zalim, merhametsiz
for
- Genellikle canlı hayvanlardan oluşan malların satıcı tarafından, alıcının belirlediği demiryolu istasyonunda teslim edilmesi yükümlülüğünü içeren bir teslim biçimi ve buna dayalı fiyat.
Free on rail.
- Edat bağlaç için, -e
- Uğruna
- Şerefine
- -den dolayı sebebi ile, cihetten
- -e mukabil, karşı
- Uygun
- Yerine
- Hususunda, dair
Türetilmiş Kelimeler (bis)
work hardwork hardeningwork habitwork havocwork health and securityworkwork a buttonholework a lotwork a miraclework accidentwork advanceswork and trade bankswork areawork aroundwork around toworcationworcesterworcester sosworcestershireworcestershire saucehardhard and fasthard and fast rulehard as ironhard bargainhard bargaininghard biscuithard bittedhard bittenhard blowharhar gürhar harhar hurhar vurup harman savurmak