walk into ones food ne demek?

  1. Yemeğe girişmek, yemeğe iştahla saldırmak
  2. YemeğŸe girişŸmek, yemeğŸe işŸtahla saldırmak (Yazılışı: walk into one's food)

walk

  1. Yürümek, yürüyerek gitmek, dolaşmak, gezdirmek, gezmek, adımlamak, adımla ölçmek, yürütmek, dolaştırmak, yürüyüşe çıkarmak, yürüterek yormak, eşlik etmek, taşımak (iterek)
  2. Yürümek, yürüyerek gitmek, yaya gitmek
  3. Davranmak, hareket etmek
  4. Yürütmek, yavaş gezdirmek
  5. Beraberinde yürüyüşe çıkmak
  6. Öldükten sonra hayalet olarak dünyaya gelmek
  7. Adımlamak, adımla ölçmek
  8. Ağır bir yükü köşeleri üzerinde yürüterek taşımak
  9. Gezme, yürüme
  10. Yürüyüş

walk a dog

  1. KöpeğŸi gezintiye çıkarmak, köpek gezdirmek, köpek yürütmek, kısa bir gezinti için köpeğŸi yürüyüşŸe çıkarmak

into

  1. Içine, içeriye, haline, e, ye
  2. Edat içine, dahiline, -e, -ye, içeri

ones

  1. Bir tane, biri, birisi, kimse, tek
  2. Pron. birinin, nin: -nin

Türetilmiş Kelimeler (bis)

walkwalk a dogwalk a thonwalk aboutwalk across the bridgewalk across the streetwalk alongwalk aroundwalk around checkwalk awaywalachwalachiawalachianwald wolfowitz sınamasıWalden indirgeyicisiintointo believing smthinto doing smthinto smbinto smthinto the bargaininto the presenceintoedintoksikanintoksikasyonintint.intaintacintact
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın