vasıta ne demek?

  1. Araç

    Millî birlik duygusunu mütemadiyen ve her türlü vasıta ve tedbirlerle besleyerek geliştirmek millî ülkümüzdür.

    Atatürk
  2. Aracı

    Geçim bakımından da aynı yolu tutanlar vardır; memur kayırmak, mümkünse vasıta olmak suretiyle!

    R. H. Karay
  3. Aracılık.
  4. Bk. izleç
  5. (en)Agency.
  6. (en)Facility.
  7. (en)Instrumentality.
  8. (en)Medium.
  9. (en)Resource.
  10. (en)Stepping stone.
  11. (en)Vehicle.
  12. (en)Agent.
  13. (en)Means.
  14. (en)Organ.
  15. (en)Intermediary.
  16. (en)Means of transportation.
  17. (en)Implement.
  18. (en)Instrument.
  19. (en)Appliance.
  20. (en)Handle.
  21. (en)Intermediate.

araç

  1. Bir iş yapmakta veya sonuçlandırmakta, gücünden yararlanılan nesne.
  2. Kişiler veya nesneler arasında bağlantı sağlayan şey, vasıta.
  3. Bir şeye ulaşmak, bir şeyi elde etmek için yararlanılan kimse veya şey.
  4. Taşıt
  5. Bir sonuca ulaşmak için kullanılan şey.
  6. Bir işin yapılmasında, bir makinenin, bir motorun sökülmesi, takılması, ayarı ya da işletilmesinde kullanılan aletlerden her biri.
  7. Bir özdeği etkileyerek onda değişikliğe yol açan özdek ya da kuvvet.
  8. (en)Vehicular.
  9. (en)Vehicle.
  10. (en)Means.

izleç

  1. Bir iş yapmaya ya da bir bilgi sağlamaya yarayan araç.
  2. (en)Instrument.

vasıta durumu

  1. Adın belirttiği nesnenin vasıta olarak kullanıldığnı, fiile vasıta olduğunu belirtmek için kullanılan durum: Eski ve orta Türkçede + In / + Un ekiyle karşılanan bu durum, bugün Türkiye Türkçesinde artık kalıplaşmış zarflar biçimindedir. Bunun yerine ile edatı geçmiştir. Bu durum ile edatı veya bunun ekleşmiş biçimi olan + lE ekiyle karşılanır: Eğlence meclislerinde bir kenara çekilip kahve fincanı ile yarı gizli rakı atıştıran Ceza Reisi, Agah’ı zorluyor. «Seni evlendirelim oğul, bu memlekette bekar durulmaz!» diyordu (R. H. Karay, Memleket Hikâyeleri: Şeftali Bahçeleri, s. 37): Hilmi Ağa, teknesi ile yorgana vurdu, bir tarafa fırlattı (R. H. Karay, göst. e. Sarı Bal, s. 62). Yok Münkir, Nekir ateşten kerpetenle adamın dilini koparırmış... (R. N. Güntekin, Kızılcık Dalları, s. 96). Atlarla ovaları dağları aştıkları oluyor, denizleri yüzüp geçiyorlar. Otomobillerle çöllerde birbirlerini kovalıyorlar; öyle ki dünyanın yüzü bunlara dar geliyor (M.Ş. Esendal, Ev ona yakıştı, s. 107) vb.
  2. (en)Instrumental case.
  3. (fr)Cas instrumental

vasıta durumu eki

  1. Adları vasıta durumuna sokan ek. Türkçenin asılvasıta durumu eki +In/+Un ekidir. Bugün bu ek, Türkiye Türkçesinde artık zarf olarak kullanılan bazı kelimelerde kalıplaşmış biçimiyle sürmektedir: yazın, kışın, güzün, baharın, için için, ardın ardın vb. Türkiye Türkçesi, vasıta durumunun karşılanması için ile edatından ve bunun ekleşmiş biçimi olan + lE’den yararlanmaktadır. bk. vasıta durumu
  2. (en)Instrumental.
  3. (fr)Suffixe instrumental

Türetilmiş Kelimeler (bis)

vasıta durumuvasıta durumu ekivasıta grubuvasıta halivasıta olanvasıta olmavasıta olmakvasıtalıvasıtalı arbitrajvasıtalı müşahedevasıbvasıbenvasıfvasıf gösteren işaretlervasıf ismi
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın