time saving ne demek?
- Zaman kazandırıcı
zaman
- Bir işin, bir oluşun içinde geçtiği, geçeceği veya geçmekte olduğu süre, vakit
- Bu sürenin belirli bir parçası, vakit
- Belirlenmiş olan an.
- Çağ, mevsim.
- Bir işe ayrılmış veya bir iş için alışılmış saatler.
- Dönem, devir
- Bir süre ile ilgili durum ve şartlar
- Güneş ve yıldızların öğlene göre açısal uzaklığına karşılık bir ölçü.
- Bk. çağ
- (Derleme.. fiillerde Zaman) Eylemlerin belirttikleri geçmiş zaman, şimdiki zaman, geniş zaman, gelecek zaman kavramı: Geldi, gelmiş, geliyor, gelir, gelecek, geldiydi, geliyormuş, hastaydı vb.
time sale
- Vadeli satış
time scale factor
- Zaman cetveli faktörü
saving
- Kurtarıcı
- İdareci
- Koruyan
- Kayıtlayıcı
- Tasarruf, iktisat
- Muhafaza eden
- Başka, dışında, haricinde
- -den başka
Türetilmiş Kelimeler (bis)
time saletime scale factortime sensetime sequencetime seriestimetime after timetime allowedtime and a halftime and againtime and data stampingtime and mileagetime and motion studytime and time againtime applicationtimtimalidaetimalya kuşugillertimalyakuşugillertimarsavingsaving and loan associationsaving banksaving bondsaving certificatesaving clausesaving functionsaving fundsaving humorsaving humoursavinsavinesavisavillesavsav soyutlayıcısısav sports activity vehiclesavasavab