ticaret yapmak ne demek?
To be engaged in business.
To trade.
To carry on a business.
Carry on commerce.
Merchandise.
Monger.
ticaret yapan
Commercial.
ticaret yasası
- Ticaret hukukuna ilişkin hükümleri kapsayan yasa.
yapmak
- Yol almak
- Bir harekete, işe başlamak veya bir hareketle, işle uğraşmak
- Salgılamak, çıkarmak
- Dışkı çıkarmak
- Gerçekleştirmek
- Tehdit yoluyla birini herhangi bir duruma düşürmek
- Evlendirmek
- Bir durum yaratmak
- Edinmek, sahip olmak
- Bir kimseye bir meslek kazandırmak, yetiştirmek
Türetilmiş Kelimeler (bis)
ticaret yapanticaret yasasıticaret yoluticaret açığıticaret adamıticaret anlaşmalarıticaret anlayışıticaret ataşesiticaretticaret bakanlığıticaret bankasıticaret bilançosuticaret birliğiticarcillinticanticanıticaniticanilikyapmakyapmak istemekyapmak istememekyapmak pek de kolay değilyapmak üzereyapmak üzere olmakyapmak yada bozmakyapmak zorunda kalmakyapmakla meşgul olmakyapmakla şeref duymakyapmayapma aydınlatmayapma beyapma bebekyapma bezem