temel bağ sayısı ne demek?
Basic binds
basic
- Metal oksitler
- Basit, esas, temel, ana
- Esas teşkil eden
- Bazal
- Silisli
temel
- Bir yapının toprak altında kalan ve yapıya dayanak olan duvar, taban vb. bölümlerinin tümü
- Bu bölümleri yapmak için kazılan çukur.
- En önemli, belli başlı, ana, esas, asıl, baz
- Bir şeyin gelişimi için gereken ilk ögeler
- Bir nota için kaynak alınabilecek en pes perdeli ses.
- (Genel anlamda) Bir şeyin üzerindetemellendiği, kurulduğu şey (bir evintemeli, bir kurumuntemeli vb.).
- Tinsel nitelikte bir şeyin varsaydığı ve kendisine dayandığı ilke. (Ma tematiğintemeli, hukukuntemeli, eğitimintemeli, ahlâkıntemeli vb. Ahlâkıntemeli, bir ahlâk öğretisinde, ahlaksal doğruların kendisinden çıkarıldığı ilkedir; (ör. Epikuros'un ahlâk felsefesinde bu ilke haz'dır).
- Bütün bir bilgiler bağlamının kendisinden çıkarılabildiği en genel ve en yalın önerme; en genel önermelerden ve en genel düşüncelerden kurulmuş bir dizge. (Ör. Tümevarımıntemeli, kendisinden biçimsel olarak olaylardan yasalara geçme hakkının çıkarılabileceği bir ilkedir.)
- Bir şeyin gelişimi için ilk ögeler.
- En önemli, belli başlı, ana, esas.
temel adım
- Bir dizenin temeli niteliğinde olup onun belli yerlerinde bulunması gereken adım.
Pied pur
bağ
- Bir şeyi başka bir şeye veya birçok şeyi topluca birbirine tutturmak için kullanılan ip, sicim, şerit, tel vb. düğümlenebilir nesne.
- Sargı.
- İlgi, ilişki, rabıta
- Kemikleri birbirine bağlamaya, iç organları yerinde tutmaya yarayan lif demeti.
- Bir halat üzerine atılan sağlam, düzgün ve istendiğinde kolayca çözülebilen her türlü düğüm.
- Nota yazarken yan yana gelen aynı veya farklı değerdeki notaların birbirine bağlanarak çalınacağını belirtmek için yapılan yay biçimindeki işaret.
- Üzüm kütüklerinin dikili bulunduğu toprak parçası
- Bağlam, deste, demet.
- Meyve bahçesi.
- Bir özdecik oluşumunda iki öğeciğin kimi dış eksiciklerinin ortaklaşa kullanımı ile ya da eksicik alışverişi ile sağlananbağlanım.
sayı
- Sayma, ölçme, tartma vb. işlerin sonunda bulunan birimlerin kaç olduğunu bildiren söz, adet.
- Gazete ve dergi vb. sürekli yayınların bir bütün oluşturan, değişik tarih, numara taşıyan baskılarından her biri, nüsha.
- Bir spor karşılaşmasında karşılaşanlardan her birinin başarı derecesini tespit eden nicelik.
- Basketbol oyununda topun sepete girmesiyle ulaşılan sonuç. Bu giriş, oyun sırasında olursa 2, serbest atıştan yapılmışsa 1 olarak kabul edilir. Oyun süresi içinde en çoksayı yapan takım yenmişsayılır.
- Topun, kurallara uygun bir vuruşla bütünü ile kale direkleri ve kale çizgisi arasında kalan alandan geçmesi durumu.
Digit.
Numerary.
Number.
Numeral.
Quantity.