sondan bir önceki ne demek?
Last but one.
last
- Sonuncu
- Dayanmak, yetmek
- En son, son olarak
- Son
- Sürmek, devam etmek
- Geçen, önceki, evvelki
- En sonraki, en gerideki
- Kundura kalıbı
- Sürmek, baki olmak, devam etmek, dayanmak
- Bozulmamak, bitmemek, tükenmemek
sondan bir önceki hece
Penultimate, penult.
sondan bir evvelki
Penultimate
bir
- Sayıların ilki.
- Bu sayıyı gösteren 1, I rakamlarının adı.
- Bu sayı kadar olan.
- Herhangi bir varlığı belirsiz olarak gösteren (sayı).
- Tek.
- Beraber.
- Eş, aynı, bir boyda.
- Ortaklaşa olan, birleşik, müşterek.
- Kuyu. (Osmanlıca'da yazılışı: bi'r)
- Yıldırım. Bulutdan buluta veya bulutdan yere elektrik boşanması.
önceki
- Önce olan, evvelki, mukaddem, sabık.
Previous.
Former.
The former.
Prior.
Foregoing.
Antecedent.
Anterior.
Last.
Onetime.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
sondan bir önceki hecesondan bir evvelkisondan başa doğru sırasondan başa doğru sıralamasondan bloksondan eklemeli dillersondan gelmeksondan ikincisondan üçüncüsondan üçüncü hecesondasonda ile beslemesonda ile muayenesonda ile yoklamaksonda koşkubirbir abam var atarım, nerede olsam yatarımbir acı kahvenin kırk yıl hatırı vardırbir açıdabir açida ilerlebir adama kırk gün ne dersen o olurbir ağaçta gül de biter, diken debir ağaçtan okluk da çıkar, bokluk dabir ağız dolusubir ağızdanbibi eyyi halbi gayri hakkın mal edinmebi hadbi haseb il verase