salient ne demek?

  1. Göze çarpan
  2. Çıkıntılı, çıkık, fırlak
  3. Dikkati çeken
  4. İstihkam dış açısı

göze

  1. Su kaynağı.
  2. Hücre.
  3. Bkz. kaynak.
  4. Isı, ışık, kimyasal etkileşim gibi olaylar sonucu oluşan yük-süren kuvvet kaynağı.
  5. Ağ ipliği veya ağ yapımında kullanılan başka bir materyalle çevrilmiş düzenli bir açıklık.
  6. (en)Cell.
  7. (en)Cell hücre.
  8. (en)Spring.
  9. (en)Source.
  10. (en)Beautiful.

salient angle

  1. Dış açı

salient part

  1. Çıkık

Türetilmiş Kelimeler (bis)

salient anglesalient partsalient pointsalient polesalientiasalientlysaliencesalience saliencysaliencysali halsalibsalibesalibei külliyesalibiyesalsal ammoniacsal balıkçılığısal ile taşımaksal kullanmak
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın