sık sık ne demek?

  1. Az aralıklarla

    Sahilde sık sık küçük köyler veya büyücek kasabalar birbirini kovalıyor.

    F. R. Atay
  2. Arası çok geçmeden, az aralıkla, sık olarak, sıkça

    Sık sık arkama dönüyor, dişlerini kısıyor, etraftan yardımcı bekliyordu.

    R. H. Karay
  3. (en)Often.
  4. (en)Repeatedly.
  5. (en)Time and time again.
  6. (en)Ever so often.
  7. (en)Many's the time.
  8. (en)Frequently.

az

  1. Nicelik, nitelik, güç, süre, sayı bakımından eksiklik.
  2. Alışılmış olandan, umulandan veya gerekenden eksik, çok karşıtı.
  3. Küçük miktarda, çok olmayan.
  4. Küçük bir kısım, küçük bir miktar.
  5. Nadir olarak görülen eşya, zümre. Seyrek, ender.
  6. Azot elementinin simgesi. Bu gaz N simgesi ile de gösterilir.
  7. (en)Little.
  8. (en)Small.
  9. (en)Short.
  10. (en)Under.

sık sık gidilen yer

  1. (en)Beaten track, haunt, stamping ground, resort.

sık sık gidilmeyen

  1. (en)Unfrequented.

sık

  1. Benzerleri veya parçaları arasında çok az aralık bulunan, seyrek karşıtı.
  2. Çok bulunan, çok rastlanan.
  3. Kısa zaman aralıklarıyla, az aralıklarla.
  4. Aralıksız olarak, aralarında az aralık bırakarak.
  5. (en)Dense.
  6. (en)Close.
  7. (en)Thick.
  8. (en)Often.
  9. (en)Frequent.
  10. (en)Thickly.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

sık sık gidilen yersık sık gidilmeyensık sık gitmeksık sık içmeksık sık iş değiştirmesık sık olansık sık olmasık sık tekrarlanansık ağaçlısık ağaçlıksık bağ dokususık çimen parçasısık dikilmişsıksık dişlisık dişli taraksık dokusık dokunmuş bezSIsı birimlerisıabSIADHsıba
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın