sık sık içmek ne demek?
Tipple.
sık sık iş değiştirme
Job hopping.
sık sık gidilen yer
Beaten track, haunt, stamping ground, resort.
sık
- Benzerleri veya parçaları arasında çok az aralık bulunan, seyrek karşıtı.
- Çok bulunan, çok rastlanan.
- Kısa zaman aralıklarıyla, az aralıklarla.
- Aralıksız olarak, aralarında az aralık bırakarak.
Dense.
Close.
Thick.
Often.
Frequent.
Thickly.
içmek
- Bir sıvıyı ağza alıp yutmak
- Sigara, nargile vb.nin dumanını içe çekmek
- Bir şey, bir sıvıyı içine çekmek, emmek.
- İçki kullanmak
- Hlk. Kuzu derisinden yapılmış kürk.
Eat.
Propose.
Drink.
Drinking.
Imbibe.