sıcak su ne demek?
Hot water.
hot
- Isıtmak, ısınmak
- (-ter, -test) sıcak, kızgın
- Acı, yakıcı (biber vb)
- Şiddetli, sert, hararetli
- Hiddetli
- Yüksek gerilimli akım taşıyan (tel)
- Tehlikeli miktarda radyoaktivite ihtiva eden
- Yakın
- Yeni, taze (haber vb)
- Polisçe aranmakta olan
sıcak su deposu
Hot well
sıcak su deposu bozuldu
The boiler is broken.
su
- Yaşam kaynağı.
- Bu sıvıdan oluşan kitle, deniz, akarsu
- Meyve, sebze vb.nin sıkılmasıyla elde edilen sıvı.
- Bazı kokulu yaprak veya çiçekler imbikten çekilerek elde edilen kokulu sıvı.
- Yemeğin sulu bölümü
- Hidrojenle oksijenden oluşan, oda sıcaklığında sıvı durumunda bulunan, renksiz, kokusuz, tatsız madde, ab.
- Demir araçları ateşte kızdırdıktan sonra, suya daldırılarak sağlanılan sertlik.
- Sutaşı.
- Bkz. çay.
- H2O; yer yüzeyinin en büyük bölümünü oluşturan, kimyaca çok kalımlı, renksiz, kokusuz, tatsız sıvı.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
sıcak su deposusıcak su deposu bozuldusıcak su döşemisıcak su evresisıcak su hazırlama tesisatısıcak su ile yakmaksıcak su ile yapılansıcak su kaynağısıcak su kazanısıcak su maden yataklarısıcak savaşsıcak sertliksıcak sessıcak seven bakterilersıcak sıcaksıcaksıcak apsesıcak bağsıcak balmumu ile resim yapmasıcak baskısıcak basmaksıcak basmasısıcak başına vurmaksıcak başlamalı lambasıcak başlatmasıcacıksıcacık ve hoşsıcağa karşı hassassıcağı sıcağınaSIsı birimlerisıabSIADHsıbasusu ağzısu akarken testiyi doldurmalısu akciğerisu akışını düzenleyen araçsu akrebisu aktığı yere akarsu aktivitesisu alan deliksu alma teknesiss esS 2 propilpiperidinS A düğümS adenozil homosistein